24 Eylül 2008 Çarşamba

Din

Din hakkında ne düşünmem gerekiyor diye soruyorum kendime,duruyorum sonra,sorumu garipsiyor ve "neden din hakkında düşünmek zorunda hissediyorum?"a değiştiriyorum,sahi neden din hakkında düşünmek zorunda hissediyoruz kendimizi...
Dinin kökenini,insanın kendindeki yüce gücü/yetiyi tanıyamamasına ,kendini aşağılık bir varlık olarak görmesine bağlıyor Nietzsche ve ekliyor İnsanın bu tür bir gücü kendine izafe edememesi sonucunda insan Tanrı'yı yarattı ve Tanrı'nın ağzından konuştu...ve tekrardan Tanrı'nın ağzından konuşan insan,yine kendi buyruğuna Tanrı sözüymüş gibi uydu.
Güçsüzdük bir güçlü olmalıydı,sorularımız vardı,cevapları olmalıydı nasıl yaşamamız gerektiğini bilmiyorduk ve işte cevaplarıyla Tanrı...milyarlarca farklı insan için hem de binlerce farklı tanrı*
Peki benim tanrım hangisi olmalı yada olmalı mı?



*Dünya üzerinde 4.300 farklı din ve mezhep bulunuyor(Britannica Ansiklopedisi)

17 yorum:

Kızıl dedi ki...

Din konusu çok karmaşık bir konu sevgili Delikanlı. Çok düşününce içinden çıkılmaz bir hal alıyor malesef. Benim dinim hangisi olmalı, ya da benim Tanrım hangisi soruları de seni bu konuda çıkmaza itebilir. Mesela ben kendi Tanrımı anlatayım sana; Benim Tanrım asla kuran da geçen kişi değil. Çünkü benim Tanrım insanları ibadet, ibadet diye bir takım yaptırımlara zorlamayandır. Benim Tanrım iyi olmamı, doğru olmamı, ihtiyaç anında yardım için insanların yanında olmamı ister hep. Benim Tanrım benim gücüme inanır ve bana güvenir. Hayatı her şeye rağmen yaşamam gerektiğini öğretmiştir. Benim Tanrım içimde ki güçtür. başka Tanrı tanımam. bana göre budur ve sanırım herkesin Tanrısı da farklıdır.

TATLI DILLIM dedi ki...

"Yol, gerçek ve yaşam benim"
Jesus

Adsız dedi ki...

ŞİMDİ BİŞİY YAZICAM MİLLET YANLIŞ ANLIYCAK


ÇOKTA DİN YANİİ

TATLI DILLIM dedi ki...

son cümleciğin türevinden bişi değil di mi :D

ne yazcan merak ettim ;)

Günay Doğan dedi ki...

Bir "din"e inanmak mecburiyet mi? Önce bunu sorgulamak lazım bence, bizim insanlarımız kendini inanmak zorunda hissediyor. Oysa ki, ille de kendinden yüce bir güç olduğuna inanmak şart değil. Bu şekilde de yaşanılabiliyor. :)

Emre KORLU dedi ki...

dıacığım "tın" mı demek istedin..:)hristiyanlığı alıp şöyyyyyle ipeklerime sardıktan sonra cevap veriyorum..tınnnn dı yani..

Adsız dedi ki...

:D bi kaç gün önce dinden çıktığımı öğrendim. nasıl mı? gece. uykum yok, tvde izleyecek birşey yok. sahur programları var sadece. bir tanesine takıldım (takılma sebebim programda, dini müzik orkestrasındaki bir yakışklı :P)
neyse sanırım önemli bir zat konuşuyor; "kutsal kitapta belirtilen herşeye inanmak gerekir. oruç tutmak zorunludur." vsvs.. "bunların olmadığına inananların dinle teması kesilmiştir."dedi. ve ben tekrardan dinle bağlantı sağlamaya çalışıyorum aramda. Allah affetsin :D

Böcek dedi ki...

yorumlar dehşetmiş gerçekten..tanrı dediğiniz rab,sorgulanmaz.. din dediğimiz kavram hele hiç sorgulanmaz.. nietzsche kusura bakmasın ama bunların hepsini götünden uydurmuş.. biz de "aa filozof bir cümle kurdu kesin dorudur"diye sazanlıyoruz.. yapmayın arkadaşlar..

Kaffy dedi ki...

bana ''tanrı sorgulanmaz'' diyen dogmaların neden sorgulanmadığını açıklamalarını istiyorum.

ultrasArtiglio dedi ki...

Hocam dünyada kaç milyar insan yaşıyor ben tam sayısını bilmiyorum ama sen heh ben biliyorum dersen işte o rakam kadarda Din=Tanri vardır...Hangi dinin içinden olursa olsun herkezin fikren ruhen aynı tanrıya taptığını kimse idda edemez.Egosuyla bütünleştirir öyle bir anlam verir kendi tanrısına,kendi açısından bakar inanır tanrısına.

Eleştirilmemesine katılmıyorum eğer herşey söylendiği gibiyse neden bizden itaatkar varlıklar yaratma ihtiyacına girmiş Tanrı; biz onun arka bahçesindeki kümesteki tavuklarmıyız düşünme ye,iç borcunuda bana yumurtalayarak ödemi diyor ?

İnsan heleki şu her önüne gelenin kendince din yorumlamasına girdiği kendini hazret olarak gördüğü iki güzel kelamı yapanın efendi olupta insanları sömürdüğü dünyada bazı durumların mantığını,doğrusunu bulmak için eleştirilebilir görüyorum.
Din insanları sürü psikolojisiyle bir arada zaptetmenin yoludur.

Tanrımı insanı yaratmıştır;İnsanmı tanrıyı yaratmıştır...Girişide bu çıkmazıda....

Su dedi ki...

Biliyormusunuz bu suçluluk psikolajısının alt sürümü..

İnanmıyorsanız niye inanmadığınız anlatarak vicdanen rahatlama paradoksu..

BİZDE ŞÖYLE DERLER..

NE BİLİYORSUN DA NE DIRLIYORSUN?

Onun tanrısı şu şelimişte berikinin şu şekilmiş,ötekin böyle yorumluyormuş..

Siz gerçeketen tanrınızı kendiniz yaratmaya çalışan garip bir düşün içinde,karanlıkta ışığın nasıl bir şey olacağını hesap edenler gibisiniz..

Bire adam gözlerin kör,yüreğin ışığı rüyada yorumlamaya kalıkıyor bu yüzden..

Farkındamısın?

Su dedi ki...

Neden şu insanlık iyiliğe muhtaçtırda kendini tavuk görme mezaliminde bulunur..

:)

Su dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
delikanlı dedi ki...

Su...;Usluplarımız bi hayli farklı,birbirimizden bi şey öğrenebileceğimizi sanmıyorum,yorumların için sağol.Görüşmek üzere...

Su dedi ki...

ahhh uslup..

Cevap vermeme hali boyunduruğu..

Senden ne öğrenebilirim ki?

nasıl i... olunacağını mı?

karanlıkta resim çizme irrasyonelliğinize gülüyorum sadece..

Çizmeden evvel ışığı açmayı deneseniz?

delikanlı dedi ki...

Su; Üzülüyorum senin adına gerçekten tüm samimiyetimle,ama yine de umudum var,sen de kendinden umudu kesme olur mu?Yeterince çaba harcarsan inan biri seni adam eder,her zaman böyle çarpık zihinli bi insan olarak kalmayacaksın,yaz böyle insanlara,blogculara,biri mutlaka zaman harcamaya değer görecektir seni.Anlayabiliyorum seni,geçecek su hepsi geçecek,lütfen ama lütfen kendinden umudu kesme olur mu,keşke vaktim olsaydı da en azından bi kaç yanılgını aydınlatabilseydim,Mazur gör beni.

Su dedi ki...

''Sanırım en büyük yanılgı insanın kendi fıtratıyla çelişmesidir''

Karanlığın içinde ışık nasıl birşey?

Tüm yüreğimle söylüyorum,vicdanınızı kanatın olur ki birşeyler bulursunuz içinde..