3 Eylül 2007 Pazartesi



Sessızce oturuyorduk,onlar ben ve o üççç,,,Yorgundu anladım,belli etmemeye calısıyordu ama...Parca parcaydı renkleri,bıras solmuş gibi,çay dökmüş üstüne biraz da yağ,dokundum belli ettim,durulmamıştı hala ateşi,ordaydım dedim ya,gördüm ben hepsini,çıkmıyor su lanet kurumuş makarna artıkları,biraz daha mı pril döksem,veya söyle sıcacık bir su,orda mıydım,bu gelen televizyonun seni mi,adam ne komik değil mi hani şu reklamdaki,çıkmıyor lanet,biraz daha mı ovsam,yoksa simdi mola mı verir,belki bir dus iyi gelir,çay kaynamış aman terlemesin televizyondaki adam,ışığı kapattım şimdi,kedimin gözleri parlıyor,sahi kaç adımdır burdan balkon korkulukları,yere çakılmadan önce kaç kere sallayabilir insan ayağını,kaç şerittir ki su gözün önünden geçiyor dedikleri,pembesini kaybetmiş sulu boya getirdim boyadık öyle asılı kaldı,gökkusağı parlamak için mi kırıldın harbi,aynam cağırıyor,yansımamı kaybetmiş deli şey,bensiz de birşey yapamaz,ne hisseder çarpınca yere insan,canı acırmı?

Hiç yorum yok: